21 Ekim 2011

Deprem-umut karesi-

Deprem

Facialar insanın o ana dek olan eylemlerini,davranışlarını, inançlarını,değerlerini,hayatını yeniden gözden geçirmesine neden oluyor.Bir çok şey önemini yitirirken o ana dek gözümüze görünmeyen bir yığın şey önem kazanıyor,seçili hale geliyor.insana kendiyle vergi kaçırmadan bir hesaplaşma fırsatı sunuyor.

Fakat mumdan kayıklarla ateş denizinden geçerken yanma riski her zaman vardır.Rıfat Ilgaz geliyor aklıma.Bütün eseri,düşüncesi,eylemi ve yaşamı; her ne olursa olsun yaşamı savunmak,insana inanmak ve hiçbir koşul altında yitirmediği yaşama sevinciyle de açıklanabilecek olan Rıfat Ilgaz Madımak Katliamından hemen sonra şöyle yazmıştı,”Artık hiçbir şeye inanmıyoruz,yaşama da inanmıyoruz.” Bu bir bakıma kendini de reddetmek anlamına gelebilecek sözleri söyledikten birkaç gün sonra da öldü.

Aklıma gelen bir başka şey de bilim adamı,matematikçi Pascal’ın Lizbon depreminden sonra “Doğa yasalarına inanmıyorum” demesidir.

Deprem Öztürkçe bir sözcükmüş.eskiden işte bir Türkçe vardı,bir de Öztürkçe,ne demekse.Şimdilerde ise bir karşılığı kalmadığı için kullanımdan kalkmış görünüyor.

Tebremek’ten geliyormuş deprem.Tepremek:sarsılmak,kımıldamak,sallanmak.Ali Püsküllüoğlu’nun incecik Öztürkçe sözlüğüne göre deprem yerin derinliklerinden gelen,yeryüzünde sarsıntılar,titreşmeler biçiminde kendini gösteren ‘doğal olay’mış.

Aslında bu gün bazı devletlerin yapay depremler yaratabildiklerini de biliyoruz.

Depremi günümüzde bu denli yıkıcı ve insanı neredeyse savunmasız bırakan hale sokan içinde milyonlarca insanın çok katlı binalarda yaşadığı ‘şehir’ler değil mi? Ama işte doğa bize adeta ders veriyor:nükleer santralleri patlatıyor,hapishaneleri yıkıyor.

Ufuk Ahıska’nın dediği gibi “Felaketler, tıpkı devrimler gibi statükoların parçalandığı, hayatın ölümle kolkola girip gerçek değerlerini kazandığı anlar…”dır da bir bakıma.

Her şeye değişim değeri üzerinden bakmamayı,bir bardak temiz suyun borsa endeksinden daha fazla önem taşıdığını da öğreniriz belki bu sayede;bir dost elini bir dost bakışını hiçbir mala,mülke değişmemeyi..

Umarım yerin derinliklerinden gelen bu sarsıntı bizleri yeterince sarsabilmiştir,hepimizin bir ‘kardeş kokusu’na ihtiyacı var çünkü.





umut karesi

1 yorum:

Adsız dedi ki...

ne kadar doğru.