17 Şubat 2012

"acının dili ulumadır ve şiddettir" gabbeh




"Gabbeh, İran'ın güneybatısındaki Türk asıllı Bahtiyar aşiretinin kimliğidir ve aşiret mensupları dokunan her kilimde başlarından geçen olayları renklerdeki anlamlara gizleyerek dokumaktadırlar. Orta yaşlı bir karı koca akarsu kenarına halılarını yıkamaya giderler. Halıdaki desenler üzerine konuşmaya başlayan çift, bir süre sonra halıda resmedilen kadın figürünün canlandığına tanık olur."bu yaşlı amca, canlanan kadın figürünün öyküsünü dinler...kızın evlenmesine babası müsaade etmemektedir.bu aşiret kızı, göçebe ailesiyle dağ taş yol alırken, sevdiği adam atıyla beraber uzak tepeliklerde belirir hep, uzuuuuun uzun ulur.böyle anlatır kızı beklediğini...en sonunda, at üstünde kaçtıkları o figür belirir kilimde..yaşlı amca ise, öyküyü dinlerken gönlünü kıza kaptırır tabi.en iyi son'un kızın kendisiyle kalacağı son olacağına inanır.nihayetinde de işte kilime vura vura acıyı dokur. iran'da sinemayı mısra mısra çekiyorlar, okudukça okuyası geliyor insanın...


 


Hiç yorum yok: