05 Temmuz 2009

nâlet, efraim soğaç


NÂLET

Kelimelerden stalaktik ve stalagmit imal etmekten başka bir şey bilmeyen bugünün nerkisi'leri sanki bir cezbeyle kendinden geçerek tecessüsü mutlak'ı kucaklamak ister gibi gerçekte ihtiras ve şehvetle altın meyvalara uzanmaktalar.

Belâgat jürileri,"geppetto" tipolojisinin yonttuğu kukla şuara Rimbaud'nun sarhoş gemisinde cennetin haritasını aramayı ne zaman bırakacak ve elindeki kemikleri köpeklere fırlatacak.

Yok,hayır!
Parya veledi batağa, lağıma,süprüntü tenekesine değil de adım adım arşa yükseliyor.
Ne olsa beğenirsiniz? Zekânın hileli labirentlerinde bula bula buldukları kılavuz Virjil.

Kukla şuara global-lokal statükonun bilmem hangi turnikesinde iştahla uzandığı altın meyvaların boyalı kağıttan birer düzmece olduğunu görecek mi dersiniz?
Ne de olsa yeis dilsizdir.


05.07.2009

EFRAİM SOĞAÇ

Hiç yorum yok: