acayip bir söz sanatıdır mâni.. hele de cinaslısı, gaymaklıdır gaymakllı... sağ gösterip sol vurur.. sözün etki gücünü artırmanın bir şeklini bulmuşlar eskiler, iyi bir şeklini...mânilerde ilk iki dizeye "doldurma dize" derler, bunu yanlış anlamamak lazım... aslında biraz dostoyevskidir mâni , biraz zeki'nin filmleridir.. biraz yunus'tur.. biraz sehl-i mümtenidir. misal;
"yara bende yara bende
sel sel olmuş akar bende
ben ağlarım dağa taşa
dağ dayanmaz yara bende" her şey son dizeye varmak içindir...
orgazm gibidir bu varış... doldurma dize dedikleri de ön sevişmedir misal... mani'nin iyisine doyum olmaz, içeriği zayıf olan da boşa gitmiş sayılmaz, sevişme pratiğidir.
"Eski yara eski yara
Kapanmaz eski yara
Sinesine sürer mi
Geri dönsem eski yara"
mânilerde ilk dizelerin boş boş söylenmesine aldırma, ne kadar boşsa o kadar iyidir... yarışmanın birinde izledimdi. irlandalı, orta yaşın üzerinde bir köylü kadın sahneye çıkıyor...konuşma üslübunun kabalığını bir kalem geçsek bile fiziki olarak hiç cımbız görmemiş kaşlarıyla ve erkeksi tavırlarıyla izleyicilerde "bu da niye çıktı ki? kendini rezil etmek için mi" düşüncesini uyandırıyordu... fakat kadın şarkısını söylemeye başlayınca değme ustaların bile zorlanacağı bir aryayı su gibi söylemişti... ortalık yıkılmıştı, alkış kıyamet... aslına bakarsanız zor bir şarkıyı söyleme yeteneği bulunur elbet birilerinde... ama asıl etkiyi yaratan bu derece köylü, kaba intibaı veren birinin zor bir klasik eseri bu derece başarıyla seslendirmesiydi.. işte manideki o doldurma dizeler o kadının ilk yarattığı algıdır, son dizenin etkisini artırmak için özellikle zayıf söylenmiştir.
"Al elmayı daldan al;
Daldan alma benden al.
Duydum gelin olisin.
Dur ben ölem ondan al"
gevezeye bak hele..:) elma, dal felan diye başlıyor, ama o da ne sevgilisi evlendi, adam öldü, kalbini sundu dört satırda... velhasıl mâni numaradan sevişen ama asıl hedefi bir an önce orgazm olmak isteyen erkek gibidir...
sinan yeniceli
5 yorum:
:)
mani ve orgazm ha,nerede sanat bu olsa olsa sapıklık olur,herşeye sapıkca bak ve sapıkça gör.nasıl bakarsan öyle hesabı..bide bunu orada burada yayınlıyorsunuz.
aşık sezai, sümmani ile atışmasında aşık sümmani'ye başka bir şey bulamasın da en sonunda "karıyı boşadım" demeye mecbur kalsın diye şöyle bir ayak açar:
fakir iken bir hırsızlık eyledim
yarıyı boşadım aşık sümmani
işitip sahibi tezden ulaştı
darıyı boşadım aşık sümmani
lakin atışma "arıyı boşadım,sarıyı boşadım,geriyi boşadım" diye gider de sümmani bir türlü "karıyı boşadım" demez.."ağzın değdi munrdar oldu peynirim, deriyi boşadım aşık sezai" diye bitirir sümmani...manilerde doldurmalar ile varılmaya çalışılan yere, atışmalarda her türlü 'ayak' oyunuyla varmak caiz kılınmıştır :)
kiyar rüstemi eyvlh.. çok hoş bir anekdot..
Yorum Gönder