07 Haziran 2012

kürtaja da karşıyım, kürtaj yasağına da



bu topa girmeyeyim diyorum ama iş öyle çığırından çıktı ki.. birkaç şey söylemeden de olmuyor.. Recep Bey'in son bir ayda yediği kaçıncı herze bu, tamam ona karşı çıkalım.. ama doğru yerden karşı çıkalım... Fakat anarşistinden solcusuna, kürdünden türküne bütün muhalif unsurlar "kürtaj hakkından" söz ediyor, sular durulduktan sonra kürtajı bu kadar ateşli bir şekilde savunmaya devam edecekler mi merak ediyorum. pek çok köşe yazısında değinildiği gibi konunun ilişkilendirilmediği alan kalmadı, Uludereden, tecavüze, 12 Eylül'den kadın haklarına... benim doğru yerim şudur: KÜRTAJA DA KARŞIYIM KÜRTAJ YASAĞINA DA!

modern dediğimiz şey bu işte... insanların beyinleri bir tür kürtajla alınıyor böylelikle... insan hak ve özgürlükleri, benim hakkım, benim bedenim, kadın hakları, yerine göre din, yerine göre ideoloji, yerine göre ahlak vs. ile insanlar tabii olana uzaklaşıyorlar, insan öldürmeyi bile olağan karşılıyorlar, birey kutsal !..     üreten, tüketen, kariyer planları yapan, bağımsız kadın şahane !.. karşılarına tayyip gibi bir zavallı eksi kutup koyunca kendi bütün doğrularını bulmuş sanıyorlar kendilerini... misal kadının üretici ve tüketici olmasını istiyorsan erkekegemen, ataerkil dünya falan gibi akla yatkın bir iki düşünsel argüman buluyorsun, karşısına da feminizm düşncesini koyuyorsun başlıyor kadınlar harıl harıl senin için çalışmaya...kahrolsun ataerkil düzen, yaşasın kadın hakları... dünyanın işgücü ikiye katlanıyor, ücretler yarıya iniyor... böylece aynı paraya iki kat insan çalışıyor.. bugün şirketlerde kadınlar işe alınırken pek çok sektörde doğum yapmayacağına dair gizli anlaşmalar yapılıyor... bir arkadaşım var hamilelik izni istemiş. Patronu, kızım sen bana sormadan nasıl hamile kalıyorsun demiş, "size sormak mı?" demiş arkadaşımız, devam da edecekmiş, patron sözünü kesmiş: tabii ki bana soracaksın, gerekirse sevişmeden önce de bana soracaksın!

Birkaç madde halinde yanlışları ve doğruları söyleyeyim: elbette söylediklerimin bir kısmı "kürtaj illa olacaksa, en azından" öncelini içermektedir.

- Kürtaj konusunda kadının tek yetkili olduğuna dayandırılmamalı söylemler, kadın kadar erkeğin de hakkıdır buna karar vermek… Erkek, çocuğu istiyorsa kadının kürtaj hakkı yoktur, bu etik kabul edilerek söz alınmalı. Sırf senin biyolojin buna elveriyor diye çocuğumu öldüremezsin.

- Kürtaj, bir cinayettir, bir canlının öldürülmesi kararını almaktadır buna karar veren kişi…Bunun sağı solu lamı cimi yok, önce bunu bileceksin, yapacaksan da. Hiçbir zaman kolay olmamıştır buna başvuran kadın için.. İçinde bir sıkıntı veya azap duymaksızın kürtaj yaptıran bir kadın olduğunu sanmıyorum, dolayısıyla böyle hurra kürtaj havasında sözler yakışıksız… Belli zorunluluk hallerinde başvurulmaktadır, bu unutulmamalı (ben bu durumlarda da yanlış buluyorum ve mümkün olsa kişilerin bu kararlarından döndürülebilmesinden yanayım)

- Bedenim benimdir falan sözlerinin gerçeği yansıtmadığını bilelim, tartışılan senin bedenin değil, çocuğun bedeni ve yaşama hakkıdır.

- Tabii yaşamdan yana olan anarşistlerin bu konuda söz alırken dört beş kere düşünmeleri gerekir ve kürtaja karşı olmaları beklenir, tersini kabul edemiyorum..

- “İstenmeyen çocuk” kavramı çok geniştir, bu kadar geniş olmaması gerektiğini düşünüyorum

- Tecavüz gibi uçlaştırılmış örnekler sonradan gelsin, önce kürtajla ilgili yaygın uygulamalar hakkında karar vermek gerekir.

- Öte yandan kürtaj’ın yasaklanması da yanlış, her türlü yasak gibi. (şunu demiş olayım diyelim ki, bir kadın kürtaja başvurmuş veya başvuracak olsa bile kürtaja karşı olmasını umuyorum.)

Ayrıca başbakan açık açık söyleyemiyor meselnin altında kürt türk nüfusu dengeleri falan da var, zaten üç cocuk meselesinden beri gizliden gizliye var bu.. başbakan şunu ima ediyor yani; kardeşim araştırma yaptırdık, bu gidişle 2050 yılında türkler azınlık olacaklar, ben hem dini olarak hem de milli olarak bunları dile getiriyorum falan filan...bunun açıkça dile getirilmesi durumunda mesela şu anda hararetle kürtaj hakkından söz eden laikçi, cumhuriyetçi, ulusalcı kanadın kürtaj yasağına destek vermeleri falan mümkün... yani politik hesaplar üzerinden bakılnca her şey nasıl kirleniyor..

bence asıl konu kürtajla yok ettiğimiz şeyin bir yaşam olup olmadığına karar vermektir ki elbette bir yaşamdır. oradan aldığınız oyuncak bebek falan veya plastik bir eşya değildir.. bunu kabul eden kimse kürtajdan yana olmaz...

mehmet işten



Hiç yorum yok: