29 Kasım 2012
deneysel bir deneme, ersin tezcan
DENEYSEL BİR DENEME – Ersin Tezcan
Geçenlerde “Okunması En Zor 10 Kitap” ( 1.Djuna Barnes-Geceyi Anlat Bana 2. Jonathan Swift-Fıçının Masalı 3. Hegel- Tinin Görüngübilimi 4. Virginia Woolf- Deniz Feneri 5. Samuel Richardson- Clarissa ya da Genç Bir Hanımın Öyküsü 6. James Joyce- Finnegans Wake 7. Martin Heidegger- Varlık Ve Zaman 8. 16. yüzyılın ünlü İngiliz şairi Edmund Spenser'ın, İngiltere'yi ve Kraliçe Elizabeth'i yücelttiği uzun alegorik şiiri "The Faerie Queene" (Periler Kraliçesi) 9. Gertrude Stein- The Making of Americans 10. Joseph McElroy'un 1190 sayfalık "Kadınlar ve Erkekler" adlı romanı) listesi yayınlandı. İlginçtir Oulipo ( Potansiyel Edebiyat İşliği) üyelerinden birinin eseri yoktu bu listede. Ben böyle bir liste yapsaydım 1. sıraya Georges Perec’in Yaşam Kullanma Kılavuzu’nu yerleştirirdim. Permütasyon,kombinasyon,logaritma şöleni.
Deneysellik bizim ülkemize pek uğramadı. Divan edebiyatının zengin dil oyunlarını bir yana bırakırsak( buna leb-değmez denen müthiş doğaçlamayı da katalım) bir elin 5 parmağını geçmedi. Beklide deneysel olmasının koşuluydu bu. Yaygın olan popüler kültürün parçası olur. En çok satanlar listesinde bir James Joyce eseri ilginç bir paradoks. Kendilerini “içinden çıkabileceklerini iddia ettikleri labirentler inşa eden fareler” olarak tanımlamayı seven Oulipo'cular üst IQ düzeyindeki kişilerin işliğidir. Georges Perec başlı başına bir fenomen. Bir bilgisayar programı belki GP ve Raymond Queneau…Biçem Alıştırmaları başucu kitabım. Bir olayın, nesnenin, konumun 99 değişik anlatımı( başka bir yazı konusu). Dilin gizilgücünü olağanüstü zorlayış.
Ben E’siz Potkal’ı yazdığımda Ece Ayhan, Can Yücel, İzzet Yasar, Yusuf Atılgan, Oğuz Atay giriftgahında gezindim. Yazarlığın tamamen kişisel beceri olduğunu bende söylüyorum. Benim deneysel-karamsar bir yazı şeklim oldu, olacak. Bir harfi yok saymak. Tanrı’nın insanları unuttuğu gibi bir harfi unutmak. Size bir harf unutturanın nesi olursunuz? Sorunsalı. Bir arkadaşım senin kitabında kurgu yok demişti. Olay örgüsü içsel dışavurum olan bir kitap. Deneysel edebiyatın okuru da deneysel oluyor.
Yusuf Algazi “Bahra Lambaya” kitabında letrizmi(harfçilik) denemişti. Şimdi kaç kişi biliyor, anıyor Yusuf Algazi’yi? Yanılmıyorsam Selda Bağcan bir şarkısına Bahra Lambaya adını vermişti. Çok eskiden Mayıs Müzik Topluluğu( Kıvanç Someren, Haldun Çağlayan) Yusuf Algazi’nin bir şiirini besteleyip “Gülizar” adlı albümünde okudular. Şarkının adı “Caklakarah”. Herkes Çerkzce sanmıştı bu şarkının sözlerini. Dadaistler torbadan sözcük çekip şiir yazarlardı, biz torbadan tombala çekiyoruz. Nevzat Erkmen Ulysses’i çevirmek için yıllarını verdi. Şimdi de Winnegans Wake’i çeviriyor. Acaba kaç kişi gerçekten hakkını verip okudu Ulysses’i? Kitaplıklar için bir süs, obje işlevi gördü. Yurtdışında Ulysses ile ilgili yüzlerce başvuru kitabı var. Ülkemizde doğu-batı arasında kalmış dimağlar var. Fuzuli, Baki, Shakespeare,Necip Fazıl,Ahmet Arif,Can yücel…bu çeşitlilik dilimizde klasik oluşturamadı. Yaşar Kemal çok yaklaştı klasik olmaya. Nazım Hikmet avangard, küçük İskender Underground. Özgünlük en büyük sorunumuz. Oğuz Atay’ın Tutunamayanlar romanı ile Vladimir Nabokov’un Solgun Ateş’i aşırı derecede benziyor. Yani biz biçimi de ecnebiden almışız.
Deneysel edebiyatın tanımını K.Celal Gözütok şöyle yapıyor: “Eski köye yeni adet getirmemişse deneysel değildir”. Bence en deneysel metin Beşir Fuat’ın bileklerini kesip yazdığı metindir. Kanla yazılmış bir sona gidiş metni. K.Celal Gözütok’un dediği gibi: “kanlı gramer”. Enis Batur yıllar önce körler alfabesiyle bir kitap yazmıştı. Fakir İdris vardı birde. “Bende ölüm tehlikesi var” diyordu. Öyküde : Sevim Burak, Tezer Özlü deneyselliğin hakkını verdiler. Üst kolaj çalışma özellikle Sevim Burak’ınki, kes yapıştır, zaten terziymiş kendisi, Romanda: Oğuz Atay, Vüsat O. Bener, Bilge Karasu, Ahmet Hamdi Tanpınar…Şiirde: Ece Ayhan, Behçet Necatigil, Orhan Veli, İzzet Yasar, Can Yücel, Lale Müldür, Seyhan Erözçelik, Nilgün Marmara, Ahmet Güntan… Somut şiirin öncüsü Tarık Günersel, Erdal Öz’ün de içinde hiç “ve” geçmeyen bir kitabı vardı sanırım. Düzyazı metinde : Enis Batur, Ferit Edgü, Oruç Aruoba. Bu listeye “Otoben” kitabıyla Cenk Koyuncu’da dahil edilmeli. Hatta ve hatta “Satranç Dersleri”ile İlhami Çiçek. Şu an inzivaya çekilip saat tamir işiyle uğraşan Şule Gürbüz’ü de anmak gerek. Okurumuz daha hazır değil Thomas Bernhard’vari cümlelere, Beckett’vari metinlere. Bunun içindir en çok satan değil en az satan kitaplar listesi önemli benim için. Nobel Edebiyat Ödülü sahibi Orhan Pamuk çok başarılı. Bilgi birikimi ve kolaj karışımı ürünler veriyor. İçinde kendimizi bulacağımız değil içinde kaybolacağımız kitaplar okumalıyız bence.
Ülkemizde kinci yeni, dedeizm, gerçekküstücülük akımı hüküm sürüyor. İyi yazarlar çıktığında inanın bizim okurumuz onun ismini çoktan anar !..
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder