Not: Aşağıdaki yazı remzi'nin bir tartışma sırasındaki yorumlarının birleştirilmesiyle oluşmuştur.. bizim düşünme hattımızın belirginleşmesi bakımından çok önemli ipuçları barındırdığını düşündüğüm bu yorumları birleştirip yayınladım... aslında bizim için neredeyse bir kitapçıktan tutun da birkaç kitaba varıncaya kadar bir yekun oluşturabilecek meselelere ait kısa ama önemli saptamalar var burada.. remzi bunları genişletecekti ama bir türlü fırsat bulamadı.. Umarım yakın bir zamanda bulacaktır.yazı olarak yazılmadığı ve karşılıklı konuşma şeklinde olduğu için bütünlük sorunları olsa da bu şekliyle de önemli..
mehmet işten
-- -- -- - - -- -- --
aslında bazı kavramlar üzerinde anlaşmak lazım ya da hangi kavramdan ne anladığımızı kabaca da olsa ortaya koymak lazım;
özetle göçebeler;
1- toplum halinde değil topluluk halinde yaşar.
2-şehirde,köyde değil kırda,bayırda,bozkırlarda yaşar.
3-kültür ve medeniyet kavramları arasında bazı farklılıklar mevcut.medeniyet aynı zamanda kültürdür fakat her kültür medeniyet değildir.göçebeler belli bir kültüre sahip ve fakat medeni değiller.
4-toplulukta tahakküm olmaz,tahakküm için toplum gerekir,yerleşmek gerekir.
5-medeniyette iş bölümü yani tahakküm vardır.göçebe topluluklarda iş birliği vardır.bu iş bölümü,iş birliği mevzuu çok önemli.
6-islam göçebe ilişkisinde göçebe türklerin yer yer bir islam tasavvuru geliştirdiğini yesevilerden baba ilyaslardan yunuslara biliyoruz.bu bakışı mevlanalardan fethullahlara "düzeltme" çabasını terbiyesizce buluyorum, bu bakış yine çok kabaca;
1-hüküm allahındır.
2-mülk allahındır.
3-hakimiyet allahındır.
4-allahla kullarasında bir aracı sınıf yoktur.
5-alemde hiç bir şey la-kutsi değildir.(tabiat ve insanla kurulan ilişki bakımından)
bu örnekler çoğaltılabilir.
yine çok kabaca oğuzlar;
1-tabiat üzerinde tahakküme dayalı değil ona uyum gösteren bir kültür geliştirdiler.
2-zulümle,tahakkümle savaştılar.
3-bu bu gün bütün dünyanın ihtiyacı olan muazzam bir kültürdür.
üretim yoktu,iş bölümü yoktu,mülkiyet yoktu,mahkeme,hapishane yoktu,hakim sınıf yoktu.
vb."
remzi gürkan
mehmet işten
-- -- -- - - -- -- --
aslında bazı kavramlar üzerinde anlaşmak lazım ya da hangi kavramdan ne anladığımızı kabaca da olsa ortaya koymak lazım;
medeniyet kavramı medineden gelir,medine şehir demektir.şehir toplum demektir ve toplum da tahakküm demektir.hiç bir toplum "temsil" olmadan,alt-üst ilişkisi olmadan,iş bölümü olmadan yaşayamaz.
tahakküm güçlünün zayıfı ezmesiyle ortaya çıkmaz,avcı av ilişkisi tahakküm değildir.barbar topluluklarının birbirleriyle savaşmaları birbirlerine üstünlük sağlamaya çalışmalarında tahakküm yoktur.ben şimdi bir yaban tavuğunu avlayıp afiyetle yersem bunu sürekli tekrarlarsam bu benim tavuk cinsi üzerinde tahakküm oluşturduğum anlamına gelmez.ama bir tavuğu tutup onu kümese atıp kendi hükmüm altında tutarsam bu tahakkümdür.tahakküm hapise atar,eğitir,yasasına bağlar,vergisini alır,seni hiyerarşik mekanizma içinde konumlandırır.
tahakküm ömerle kölesi arasındaki ilişkinin adıdır ya da kuteybe gibilerin türk çocuklarını köleleştirmesinin adıdır.
oğuz topluluklarının hapishanesi yoktu.bana bir tahakküm biçimi göster ki hapishanesi olmasın.
irandaki büyük oğuz isyanında oğuzlar zalim sancarı yakaladıkları halde yanlarında dolalştırmışlardır.ne mahkeme,ne zindan.
tahakküm güçlünün zayıfı ezmesiyle ortaya çıkmaz,avcı av ilişkisi tahakküm değildir.barbar topluluklarının birbirleriyle savaşmaları birbirlerine üstünlük sağlamaya çalışmalarında tahakküm yoktur.ben şimdi bir yaban tavuğunu avlayıp afiyetle yersem bunu sürekli tekrarlarsam bu benim tavuk cinsi üzerinde tahakküm oluşturduğum anlamına gelmez.ama bir tavuğu tutup onu kümese atıp kendi hükmüm altında tutarsam bu tahakkümdür.tahakküm hapise atar,eğitir,yasasına bağlar,vergisini alır,seni hiyerarşik mekanizma içinde konumlandırır.
tahakküm ömerle kölesi arasındaki ilişkinin adıdır ya da kuteybe gibilerin türk çocuklarını köleleştirmesinin adıdır.
oğuz topluluklarının hapishanesi yoktu.bana bir tahakküm biçimi göster ki hapishanesi olmasın.
irandaki büyük oğuz isyanında oğuzlar zalim sancarı yakaladıkları halde yanlarında dolalştırmışlardır.ne mahkeme,ne zindan.
özetle göçebeler;
1- toplum halinde değil topluluk halinde yaşar.
2-şehirde,köyde değil kırda,bayırda,bozkırlarda yaşar.
3-kültür ve medeniyet kavramları arasında bazı farklılıklar mevcut.medeniyet aynı zamanda kültürdür fakat her kültür medeniyet değildir.göçebeler belli bir kültüre sahip ve fakat medeni değiller.
4-toplulukta tahakküm olmaz,tahakküm için toplum gerekir,yerleşmek gerekir.
5-medeniyette iş bölümü yani tahakküm vardır.göçebe topluluklarda iş birliği vardır.bu iş bölümü,iş birliği mevzuu çok önemli.
6-islam göçebe ilişkisinde göçebe türklerin yer yer bir islam tasavvuru geliştirdiğini yesevilerden baba ilyaslardan yunuslara biliyoruz.bu bakışı mevlanalardan fethullahlara "düzeltme" çabasını terbiyesizce buluyorum, bu bakış yine çok kabaca;
1-hüküm allahındır.
2-mülk allahındır.
3-hakimiyet allahındır.
4-allahla kullarasında bir aracı sınıf yoktur.
5-alemde hiç bir şey la-kutsi değildir.(tabiat ve insanla kurulan ilişki bakımından)
bu örnekler çoğaltılabilir.
yine çok kabaca oğuzlar;
1-tabiat üzerinde tahakküme dayalı değil ona uyum gösteren bir kültür geliştirdiler.
2-zulümle,tahakkümle savaştılar.
3-bu bu gün bütün dünyanın ihtiyacı olan muazzam bir kültürdür.
üretim yoktu,iş bölümü yoktu,mülkiyet yoktu,mahkeme,hapishane yoktu,hakim sınıf yoktu.
vb."
remzi gürkan
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder