02 Ağustos 2015

medeniyetsiz üçlemesi

-I-  

DOĞA DURUMU


Kuşlar ıslanıyor yağmurda
Kuşlar dediysem

genel olarak kuşlar
demek istemiyorum
Karşıda
senin altında durduğun
ağacın dallarındaki kuşlar bunlar
Silkeliyorlar kendilerini
damlalar savruluyor havada

sen çıplaksın
Bak böyle ağaç ne güzel

Soru sormuyoruz seninle ben
güneşi anlamaya çalışmıyoruz
güneş ısıtmak için var
biz ısınmak için varız
zaten güneş de sormuyor
kuş da
damlalar da

Her şey çarpıyor ya bize
dikkatli oluyoruz bu yüzden
geceleri örtünüyoruz

Karnımızı doyuracak kadar yiyeceğimiz var
daha çok bir şey istemiyoruz
daha çoğunu yanımızda götüremeyiz
ve daha çok
hep bozulur zaten

Birer de bıçak yaptık kemikten
Dikkatli uyuyoruz bu yüzden

                                 



-II-  

ŞEHİR KARŞIMIZDA




yükseliyor öylece bütün binalarıyla
metro istasyonlarıyla
karakollarıyla
vergi daireleriyle
hastaneleriyle

şehir karşımızdadır

yazıcılar sürekli yazıyorlar
şiirciler de öyle
tarihçiler de
edebiyatçılar da
ve hayvanseverler derneği de
barışseverler de

hepsi tarihsel müttefik
ama bilmiyorlar bunu
biliyoruz biz
karşımızdalar

biz kendimizce uzakta olmak istiyoruz
yalnız toprağa suya 
ve ateşe dokununca
gerçeğiz

ama şehir karşımızda

bizim için av partileri düzenliyorlar
kim tıraş olursa o vuruluyor
kravat takan düşüyor
biliyoruz
sıraya giren ve lütfen diyen
ve gülümseyen
her şey yolundaymış gibi



partiler düzenliyorlar biliyoruz
havaifişek gösterileri
ve toplu nikah törenleri
şehir karşımızda



biz yaşamak istiyoruz ama şehir karşımızda








 -III-                              

           







BİNA


bak çocuğum, bunlar bina
içinde ölüyoruz bunların

bu zil
sen mekanik bir ses duyuyorsun ama
yukarıda beethoven çalıyor

diyafon kamera güvenlik
elbette güvenlik
merdivenlerde sensörler: insan geldi
yalan diye bağırıyor her şey

hiç kullanılmayan bir balkon
şiir için bile!..

kimseyi görmüyoruz
kimse bizi görmüyor
yalnız mıyız özgür mü
bilmiyoruz çocuğum

asansör çelik kapı
bak bu ışıklı şey yangın için
hayat güvenliktir
hayat güvenliktir
ve elbette itimat saçma bir kelime

hijyen kanserojen posta kutusu
ekstre ödeme aidat
ömrümüzü verdik.
sahi neden verdik ömrümüzü
kırlarda bayırlarda yaşamak varken

merdiven merdiven merdiven
ama merak etme
pek görmüyoruz onları
yerleri silerken

bak çocuğum bunlar merdiven
üstünde ölüyoruz bunların

kalp krizi kalp krizi kalp krizi
ve haciz

merdivenleri hiç görmüyoruz
hatta karanlık bir boşluk duygusu

hem artık kimseyle karşılaşmıyoruz

kahrolsun misafirler ve ikinci dereceden akrabalık
hap sarı kırmızı
gözlükler uzak
hayat berbat
dış cephe astar
yazıklar olsun bize
ömrümüzü verdiğimiz şeye bak

bunlarda hiç yüz yok
kapıya geliyorlar
çift sürgülü satıcılar
ve dilenciler giremiyor
duyuru astık
ama merak etme pek görmüyoruz onları

hadi sen şimdi cici bir çocuk ol
ve güzel güzel öl



                                          Mehmet İşten



İZAFİ dergisinde yayımlanmıştır.

Hiç yorum yok: